Gürcistan Notlarım
15 Mart 2018
Selamlar efenim, afiyettesinizdir inşallah, ben geldim. Nerde kalmıştık? En son Gürcistan’a doğru gidiyordum, felaket bir yağmur vardı.
9 Yorum
Aylık Arşivler
Selamlar efenim, afiyettesinizdir inşallah, ben geldim. Nerde kalmıştık? En son Gürcistan’a doğru gidiyordum, felaket bir yağmur vardı.
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin. Buyrun efem, çaylar kahveler hazırsa başlayalım: Ruh hastası, işkenceci bir ana ve gamsız bir babaya sahip olan Puşkin’ciğimin çilesi doğarken başlıyor. Aristokrasi ile kafayı bozmuş, kasım kasım kasılan anası Hannibal, doğum yapıp Puşkin’i kucağına aldığında, kendi yapmamışcasına kocasına “Ayy bana bir şeyler oluyo Sergeeey” demiş. Esmer ve tombik çocuğu, aristokrat ailelerine yakıştıramamış hanımefendi. Devamı İçin Tık Tık
Dındırıdın!!! Vay efendim, metinleri tek parça okuyamıyoruz, yok efendim araya yorum karışınca sinirlerimiz hop hop ediyor diyenler, sayanlar, sövenler! Müjde! Xalxalok’tan Gregor Samsa’ya uzanan yolda, düşe kalka, sırt çantasıyla yürüyen bir garip, Salomé, artık burada! Çıkın çıkın gelin, sohbetlenelim, kültürlenelim efenim. Öperim, hürmetler… Devamı İçin Tık Tık
I love being a web designer and I’m incredibly thankful that I decided to join this industry many years ago. Still, despite my love of this profession, there have been a number of times during my career when my passion has waned and I’ve found myself simply going through the motions instead of fully applying myself to my work. This scenario is likely familiar to many of my fellow web designers. It is called burnout. Devamı İçin Tık Tık
