Basit Şeyler 30

Aramızda ne var, bazen bu soruluyor. Bazen anlatmak bir sürü yalanı yüzeye çıkarmaktan ibaret. Hiç, diyorum, seninle yahut başkasıyla aramda ne olabilir ki, düşünüyorum, çoğu zaman bunu düşünüyorum, ben ne isterim, hayattan ya da gelecekten, erkeklerden ya da kadınlardan, arkadaşlardan ve aileden, güzel şehirlerden, soğuk ve yalnız evlerden, çocuklardan, anne olmaktan yahut bir baba gibi büyük laflar etmekten, sakin bir geceden, önemsenmeyecek sohbetlere dâhil olup bir şeyler söylemiş olmaktan, senin arkadaşlarından, hayallerinden, suskunluğunu derinliğe bağlayan gelişigüzellikten, az önce esen soğuk pazar rüzgarından ne umabilirim, yarın ve diğer günler için.

Kitaplar alıyorum eski bir pazardan. Ucuz ve iyi kitapları sadece orda görüyorum. İyi bir roman için evi terk ediyorum. İyi bir kitap için, evden uzaklaşıp başka evlere sığınıyorum. Bütün evler birbirine benziyor. Insan birini terk edince hepsini birden terk etmeye uygunmuş gibi yaşamaya başlıyor.

İnsan evleri düşünmeye müsait olmadıkları için terk etmeli. İnsan kitapları düşünmekten korkmadığı için okumalı. İyi bir kitap okuru hoşa gitmeyen şeyler yapar. İyi bir yazar yazdıklarını okuyacak tek bir iyi okur için yazar. Bulursa ne alâ, bulamazsa ya, bekler canım, dener canım. Bütün bunları şimdi mi uydurdun.

Elbette…

Az önce sizin kitabınızı okudum, sizin kitaplarınızı okuyan biri herşeyi yapabilir. Sizin kitaplarınız sayesinde her şeyin mümkün olabileceğini hissettim. Kitaplarınızın tutkunuyum, güne onlarla başlıyorum ve elbette gün onlarla bitince anlamlı. Hayatımın anlamı ve güzelliği olan kitaplarınız için bir kerecik dokunabilir miyim dudaklarınıza, galiba size aşığım, yani kitaplarınız yüzünden oldu bu. İyi bir okur aşkı kitaplarda bulmaz mı, yaşamı ve diğer şeyleri de. Anlıyor musunuz, dudaklarınız diyorum, sizin değil, kitaplarınızın yaratmış olduğu dudaklar, sıcak ve sulu, gergin ve yorgun, büzülmüş ve kararmış bir dudak, yaşlı bir yüze aşığım, bütün yüzler arasından onun yüzünü seçiyorum, bir sürü yüz hatırlıyorum, genç ve dolgun yanaklar, hiç öpüşemeyen oğlanlar, ama ben yaşlı bir yüze aşığım. Kitaplar yüzünden, evet, sizin kitaplarınız yüzünden, hiç tanımadığım yaşlı bir yüze aşığım.

Gökçe Bilgin