Etiket

Felsefe

Felsefe, Pasajlar, Psikoloji

Like ya da Amin Kapitalizmi

“İstediğim şeyden koru beni.” Jenny Holzer


Byung-Chul Han, dijital ortamın sunduğu özgür dünyayı başlı başına bir yanılsama ve gönüllü kölelik olarak görüyor. Örneğin, sosyal medyanın ifade özgürlüğünü genişlettiği konusu. Yazara göre asıl gerçek hiç de öyle değil. Dünyadaki büyük güçler sosyal medyayı halkı izlemek, eğilimlerini takip etmek ve yönlendirmek için kullanıyor: “Bugün her tıklamamız, arama amacıyla girdiğimiz her kavram kayda geçirilir. İnternetteki her adımımız gözlenir ve kaydedilir. Hayatımız tümüyle dijital ağa yansır. Dijital genel görünümümüz kişiliğimiz, ruhumuz hakkında son derece doğru bir iz bırakır, belki de olduğumuzu sandığımız kendimizden daha doğru ya da daha eksik bir iz.” Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum
Felsefe

“Anlam, Kullanımdır.”

Konuşulan kelimeler, trafik işaretleri, matematiksel eşitlikler ve bayrakların anlamı olduğu gibi farklı şekillerdeki çizgilerin de anlamı vardır. Anlam, yakından alışık olduğumuz bir şeydir – öyle alışık ki, çoğu zaman, hakkında neredeyse düşünmeyiz bile. Ancak yine de bir kez anlam hakkında düşünmeye başladığımızda, bir anda sıra dışı ve hatta büyüleyici görünmeye başlayabilir. Nasıl olur da bir kağıdın üzerindeki birtakım şekiller uzun zamandır ölü olan birine ulaşabilir? Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum
Felsefe, Pasajlar, Sanat

Sanatın Siyaseti ve Formu

Ben sanatın politik potansiyelini sanatın kendisinde görüyorum; estetik formda görüyorum. Ayrıca, sanatın estetik formu sayesinde, toplumsal ilişkiler karşısında büyük ölçüde özerk olduğunu ileri sürüyorum. Özerkliği dolayısıyla sanat, toplumsal ilişkileri hem protesto eder hem de onları aşar. Böylece sanat, egemen bilinci, sıradan deneyimleri bozar. Devamı İçin Tık Tık

Yorum Yap
Felsefe

Dada Manifestosu

23 Temmuz 1918

Gazetecileri beklenmedik bir dünyanın eşiğine getiren bir sözcüğün –DADA– büyüsü, bizim açımızdan hiçbir önem taşımıyor.


Bir manifesto ilan etmek için A, B, C’yi istemek gerek, 1, 2, 3’e ateş püskürmek, sabrını taşırmak ve küçük-büyük a, b, c’leri fethedip yayabilmek için kanatlarını bilemek, imzalamak, bağırmak, küfretmek, düzyazıyı karşı çıkılamaz ve mutlak bir açıklık içinde düzenlemek, kusursuzluğunu kanıtlamak ve tıpkı bir fahişenin son belirişinin Tanrı’nın özünü kanıtlaması gibi yeniliğin hayata benzediğini savunmak. Onun varlığı, akordeonlarla, manzaralarla ve tatlı sözlerle zaten kanıtlanmıştı.


Devamı İçin Tık Tık

Yorum Yap
Felsefe, Kurdî

Danezana Dadaîzmê

23 Tîrmeha 1918an

Sihêra peyveke ku hemû rojnamevan bi nişkê ve, li ber şêmîka deriyê dinyayê anîn cem hev ─DADA─ lê belê ji bo me tu girîngî nîn e.


Ji bo îlankirina danezanekê, divê meriv daxwazê li A, B, C’yê bike, divê meriv êgir bipijiqîne ser 1, 2, 3an, ji bo xwelêragirtina, sebirnekirina sebrê, dorpêçkirina a, b, c’yên girik û hûrik û paşê ji bo belavkirina van perwazçirpandin û tûjkirinê, destnîşankirinê, qîrînkirin, çêrkirin, serîrakirina li hember pexşanê û meriv di nava mutlaqiyetiyekê zelal de lihevanînekê pêk bîne û bêkêmaniya wê îspat bike û heçku diyarkirina dawîn a wekî fehîşehekê xwerûbûna Xwedê îspat bike û parastina bi nûbûna jiyanê şibandinê bike. Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum
Felsefe, Psikoloji

Kaçırdıklarımız / Yaşanmamış Hayata Övgü

Özel bir sebebi olmaksızın kendimi içinde bulduğum, dünyanın sıkıntılı köşeleri de var. Gerçi şimdi seyehatlarimin de yazma ediminin de birer kaçış yolu olduğunu görebiliyorum. Yazmak bir terapi çeşididir; bazen yazmayan, beste veya resim yapmayan insanların, insanlık durumunun özündeki delilik, melankoli, korku ve panikten nasıl kaçabildiklerini aklım almıyor. Auden şöyle der, “İnsanın yiyeceğe ve derin bir uykuya olduğu kadar kaçışa da ihtiyacı vardır.”


Devamı İçin Tık Tık

6 Yorum