Nat Geo Salomé

Yılanla göz göze gelmeden saniyeler önce. Yılanların aktif olduğu dönemdeyiz. Genellikle su yılanları gibi zehirsiz yılanlara rastlıyoruz. Bu hayvanlar davranış gereği zorda kaldıklarında kendilerini savunmak için daha hareketlidirler. Kaçma faaliyetleri gösteriyor, avlanma sırasında daha aktif oluyorlar. Zehirli yılanlar ise içgüdüsel davranış gereği zehirli olduklarını, beslenme tarzlarını bildikleri için daha ağır hareket ederler ama seri hayvanlardır. Avlanma sırasında son derece çevik hareketler yaparlar. Bunların bulunduğu ortamlarda dikkatli davranış sergilememiz gerekiyor. 

Doğada dolaşırken asla çıplak ayakla dolaşmamalıyız. Çalı çırpı arasında dolaşırken dikkat etmeliyiz. Özellikle zehirli yılanlar akşamları karanlıkta üremek için hareket ettikleri için bu hayvanlara daha sık rastlayabiliriz. O zaman da bir fener yardımıyla dolaşmalıyız. Bunlara dikkat ettiğimiz sürece korkacak bir şey yok. Bizi gördüğünde uzaklaşmayı tercih eder, ancak kaçacak bir yer bulamazsa o zaman kendisini savunmak için saldırma davranışı gösterir. Türkiye’ deki yılanların büyük kısmı zehirsiz yılanlardır. Zehirli yılanları baş şekillerinden ve göz bebeklerinden ayırt edebilirsiniz. Tüm vahşi hayvanlar enerjisini ekonomik şekilde kullanırlar, genelde kolay besin peşindedirler. Yani hiçbir hayvan çok özel bir durum oluşmadıkça , avını kovalamaya veya avı ile dövüşmeye meyilli değildir.

Etraftaki vahşi ya da yırtıcı hayvanlardan korunmak için ateş yakmayı unutmayın. Gergedan haricinde hiçbir hayvan yanık – duman kokusu aldığı bölgeye yaklaşmaz. Eğer normal bir kamp alanında değilseniz, akrep, çiyan ve büyük örümceklerden korunmak için mor ışık veren fenerler kullanmalısınız. Çünkü akrep ve çiyan gibi zehirli böcekler, kabukları altındaki özel bir pigmentten dolayı mor ışık altında fosforik boya ile boyanmış gibi parlarlar ve onları kolaylıkla görürsünüz.

Foto: Evrim Ağacı

Doğacı olmak deniz, kum, güneş üçlüsünden, hayat sana güzel yeea’ dan ibaret değil, aman dikkat.