Felsefe, Pdf Hayratı

Umut Devrimi

Beklentilerde edilgenlik varsa ve umut, el etek çekmenin, teslimiyetçiliğin bir bahanesi oluyor, yalnızca bir ideoloji haline gelinceye dek beklemek şeklinde kendini gösteriyorsa, umut etmekten söz edilemez. Kafka, “Dava” adlı romanında bu türden teslimiyetçi ve edilgen umudu çok güzel betimlemiş:


Bir adam, cennete (yasaya) açılan kapının önüne gelir ve kapıdan içeri girme izini ister. Kapıcı, şu an için izin verilmeyeceğini söyler. Yasaya giden yola açılan kapı aslında ardına dek açıktır ama adam giriş izni alıncaya kadar beklemenin daha iyi olacağına karar verir ve oturur, beklemeye başlar. Günlerce, yıllarca bekler. Tekrar tekrar içeri girme izini ister ama her seferinde kendine henüz izin verilmeyeceği söylenir.


Adam bütün bu uzun yıllar boyunca durup dinlenmeksizin kapıcıyı inceler. Kürk yakasındaki bitleri bile tanıyacak hale gelir. Giderek yaşlanır, ölmek üzeredir. İlk kez şu soruyu sorar:


– Nasıl oluyor da bütün yıllar boyunca benden başkası girmek istemedi kapıdan?


Kapıcı : Senden başkası giremezdi ki bu kapıdan. Çünkü kapı, yalnız ve yalnız senin içindi. Şimdi artık kapayacağım.


Çoğu insan Kafka’ nın ihtiyarına benzer, umut eder ama yüreklerinin sesini, itkisini dinleme ve ona göre davranma yetisinden yoksundurlar.


Erich Fromm / Umut Devrimi


İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Kapitalizm Bağlamında Boş Zaman