Seks Neden Keyiflidir?
Leydiyiz en centılmıns, selamlar. Kitabın ismini okuduktan sonra kafanızda beliren düşüncenin aksine yazar, keyifli bir sekse dair tüyolardan değil, insanların cinsel evrimi, çiftleşme sistemlerinin gelişimi, türlerin eş seçimi, yavru bakımı gibi konulardan söz ediyor. Jared Diamond, fizyoloji ve evrimsel biyoloji uzmanıdır.
Kendisinin kitapla ilgili cümlesi şöyle: “Bu kitap, insan cinselliğinin şu andaki haline nasıl geldiğine ilişkin, spekülasyona dayanan bir anlatıdır.” Yazar temel olarak bize, diğer türlerin sadece üremek için seks yaparken, insan türünün neden üreme dönemlerinde olmadığında da keyif için seks yaptığını bilimsel açıdan karşılaştırmalı olarak anlatıyor. Önsözden:
“Bu kitabı okuduğunuzda, cinsel ilişkiden zevk almanızı sağlayacak yeni pozisyonlar öğrenmeyeceksiniz. Kitap, âdet sancılarından ya da menopozun yarattığı sıkıntılardan kurtulmanızı da sağlamayacak. Eşinizin başka bir ilişkisi olduğunu öğrenmenin, ikinizden olmuş çocuğunuzu ya da çocuk yüzünden sizi ihmal etmesinin yarattığı acıyı gidermeyecek. Ama bu kitap, bedeninizin neden böyle olduğunu ve sevgilinizin neden bu şekilde davrandığını anlamanıza yardım edebilir. Ayrıca, kimi yıkıcı cinsel davranışlara neden yöneldiğinizi anlarsanız, belki bu anlayış içgüdülerinizden uzaklaşmanıza ve davranışlarınızı daha entelektüel şekilde ele almanıza yardımcı olabilir.”
Sizler için kitapta ilgimi çeken birkaç ilginç alıntı:
Biz insanlara, birçok hayvanın cinsel yaşamı garip görünür. Oysa cinsel yaşamı garip olan asıl bizleriz. Neden mi? Gözden uzak çiftleşen tek tür biziz. Dahası, istediğimiz zaman, hatta döllenmenin olanaksız olduğu dönemlerde bile çiftleşiriz. İnsan dişisi döllenmeye elverişli olduğu dönemi tam olarak bilmez, bilse de diğer dişi memeliler gibi bunu renk değiştirerek, koku salgılayarak ve sesler çıkararak ilan etmez.
Cinselliğimiz, en yakın atalarımız olan insansı maymunlardan neden bu kadar farklı? Neden memeliler arasında bir tek insan dişisi menopoza girer? Neden insan erkeği, hamile bıraktığı dişinin yanında kalıp genlerini taşıyan yavrularının yetiştirilmesine (genelde) yardımcı olur? Fizyoloji ve evrimsel biyoloji dallarında uzman, ödüller kazanmış bir yazar olan Jared Diamond, cinsel açıdan bizi atalarımızdan bunca farklı kılan evrimsel etkenleri araştırıyor ve insan konumuna erişmemizde, hayati önem taşıdığını çarpıcı örnekler vererek açıklıyor.
Keyif amaçlı seks ve menopoz, ateş kullanmamızda, dili, sanatı ve yazıyı geliştirmemizde, dik duruşumuz ve büyük beyinlerimiz kadar etkili olmuştur.
Emziren bir annenin günlük enerji bütçesi, etkin sayılabilecek bir yaşam tarzına sahip çoğu erkeğinkinden bile yüksektir ve kadınlar arasında bu oranı ancak maraton koşucuları aşar.
Yani, korunma karşıtı kurama göre, doğumun yol açacağı acıyı ve tehlikeleri bilen ve ayrıca yumurtlama dönemlerinin farkında olan mağara kadınları bu bilgiyi kötüye kullanarak, yumurtlama döneminde seks yapmaktan kaçınıyorlardı. Bu tür kadınlar genlerini gelecek kuşaklara aktaramadılar ve dünya, yumurtlama zamanlarını bilmeyen ve dolayısıyla doğurgan oldukları dönemde seksten kaçınamayan kadınlarla doldu.
Benim en sevdiğim örneklerden birisi, karısının “acınacak derecede küçük” göğüslerinden yakınan şovenist bir erkeğin, kendi göğüslerinin büyümeye başladığını görerek şok geçirmesiydi. Sonunda, kocasını tatmin edecek göğüs boyutuna ulaşmak isteyen kadının göğüslerine bol bol östrojen kremi sürdüğü ve kremin adama da bulaştığı anlaşılmıştı.
Cinsellik konusu aklımızı kurcalar. Cinsellik en yoğun zevklerimizin kaynağıdır. Ama aynı zamanda, kadınlarla erkeklerin evrimleşmiş rolleri arasındaki çatışmadan kaynaklanan acıların nedenidir.
Falorop ve benekli çulluk gibi kimi kuş türlerinde kuluçkaya yatma ve yavruları büyütme işi erkeğindir; dişiyse kendisini dölleyecek ve bir sonraki yavrulara bakacak yeni erkekler arar.
Meme uçlarının yalnızca mekanik olarak uyarılması, aralarında insanların da yer aldığı pek çok türün bakire kişilerinde süt salgılanmasını sağlamaya yetiyor. Sözgelimi, cinsel olgunluğa ulaşmış ama bakire olan keseli dişi hayvan, yalnızca başka bir annenin yavrusunu göğsünde besleyerek süt salgılamaya başlayabilir.
Bakire dişi keçilerin “sağılması” süt salgılamalarına yetiyor. Bu ilke erkeklere de uygulanabilir, çünkü meme uçlarının elle uyarılması süt salgılamayan kadınlarda olduğu kadar erkeklerde de prolaktin düzeyinin yükselmesine yol açıyor. Yeniyetme erkek çocuklarda da, elle meme ucunun uyarılması sonucunda süt salgılanması görülebiliyor.
Doktorların ve süt emzirme uzmanlarının yakın zamanlarda edindikleri deneyimler, evlat edinen annelerin üç ya da dört hafta içinde süt salgılamaya başlayabileceklerini gösteriyor. Evlat edinecek anne adaylarına, biyolojik annenin beklenen doğum tarihinin bir ay öncesinden itibaren, birkaç saate bir, emme eylemini taklit edecek bir göğüs pompası kullanmaya başlamaları öneriliyor.
Kitabı buradan indirebilirsiniz.
Fotoğrafa aldanmayın. Hejîr Hanımın hunharca çığlıklar atarak çiftleşmek istediği şu günlerde, bütün kedili evlere sabırlar diliyorum. Zira kendisi beynimizle çiftleşiyor.
Teşekkürler efenim, yine sayenizde kültürlendik.
Demeki emziren anneler birer maraton koşucusu ha vayy be ben ne çok efor harcıyormuşum meğer 🙄👏🏻😦
Bilgilerin bizi cok aydınlatıyor takipteyiz salomm
Açık söylemem gerekirse yazının başlığını görünce biraz şaşırdım ne oluyor dedim toplum olarak buna hazır değiliz falan dedim:)) fakat yazıyı tıklayınca anladım ki işin özü tamamıyla başka düşündüğümüz gibi değilde düşündüren tarzda etkileyici zihin acıcı bir yazıymış. Size gelince ben diğer yazılarınız da okudum yani bir yazardan daha fazlasısın ciddiyim insalara her türlü güzellikler sunuyorsun bir insan sayfaya girse elinin altında ulaşacağı türlü türlü güzellikler var. Elinize sağlık burda olmaktan keyif alıyorum açıkçası..
Pis şovenist;))
Sevgili yorum kutucuğunu tuval-et olarak kullanan, anal dönemden saplantılı, sanatçı(!) ruhlu insan, avant-garde bir sıçış, tebrikler. Bu konuda çok dertlisiniz belli ki, size acil şifalar, çevrenizdeki kadınlara sabırlar.
Tu Ganker î çi yî min armanca te fam nekir. Lê belê heqekî te yê wisa tune ku tu li ser vê derê tişekî wisa kirêt û lewitî binivîsî. Ev der ji bo bîra însanan ronik bibe hatiye pê. Me navê ew fantaziyên te yên şehwetî. Ev der ne cihê tolaztiyê ye. Ez jî xwediyê vê nivîsê jî em yên ku dixwînin tev baş dizanin qul û qelîş yan jî zêdehî li kû ne û ew bi kêrî çi tên! Tu me çi dihesibînî? Tu gûyê xwe dikî dikî dikî paşê jî dibêjî “özür dilerim.” Xwezila tu bikariya bihiziriya bêyî seksê li tiştekî din. Wer xuya ye aqilê te li vê yekê hikumê dike. Nebe ku tu dîsa bi van fikrên xwe yên lewitî û qilêr vê derê qirêj bikî!
Birileri bir şeyler yazdığını zannedip mide bulandırmis resmen.. keşke baban o sürtünmeyi yapmasaydı da senin gibi bir gereksizi annen dokuz ay karnında boşuna taşımız olmazdı. Çiroknuso’ya katılyorum burası ucuz insanların değil kaliteli okumak istiyenlerin sayfası..