Etiket

Misafir Ol Gel Bana

Felsefe, Misafir Ol Gel Bana

Rus Devriminde Deneysel Yaşam ve Ütopyacı Vizyon

Merhaba arkadaşlar, yeni bir kitap tanıtımı ile beraberiz. Bu bir kitap analizi değildir. Bu kitabın analizini yapabilmek için derin ve yakın okuma yaklaşımıyla değerlendirmek gerekir. Ancak bu işin çok fazla emek isteyen bir süreçle ortaya çıkabileceği fikrindeyim. Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan, Richard  Stites’in Devrimci Hayaller: “Rus Devriminde Deneysel Yaşam ve Ütopyacı Vizyon”  adlı kitabında Bolşevik İhtilali’nin en taze günlerinde ortaya çıkan ütopik sosyalist hareketler anlatılmıştır.


Devamı İçin Tık Tık

15 Yorum
Misafir Ol Gel Bana, Psikoloji

“Kitleler Psikolojisi” Üzerine Kısa Bir Değerlendirme

Gustave Le Bon’un  adı sıklıkla duyulmuş kitabı “Kitleler Psikolojisi”ni elime aldığımda, “1895 yılında yazılmış bu kitaptan ne öğrenebilirim ki?” diye düşünmedim değil. Aradan 120 yıldan fazla bir zaman geçmiş, ancak siyaset felsefesi, siyaset psikolojisi gibi alanlarda ne kadar hızlı gelişmeler yaşanırsa yaşansın kitlelerin psikolojilerinde bazı şeyler değişmemiştir. Değişimin temel bir gerçeklik olduğu tartışılmaz iken bunu nasıl iddia edebilirim? Buyrun, Le Bon’un Kitleler Psikolojisi kitabını değerlendirmeye geçelim.


Devamı İçin Tık Tık

28 Yorum
Edebiyat, Misafir Ol Gel Bana

Basit Şeyler

Bizi bulduklarında o artık yaşamıyordu. Sevgili arkadaşım Derin’i öldürdüğümü söylediler. Derin’i öldürecek kadar kendimi kaybetmiş olamazdım. Derin’le ikimiz, o kadar çok benziyoruz ki herkes bizi ikiz sanıyor. Aynı yumurta ikizleri; saç renkleri, kan grupları ve diğer şeyleri aynı olanlardan, birbirinin tıpkısı olan iki kız. İnsan kendine bu kadar çok benzeyen birini bulmuşken niye öldürsün ki, dedim. Çok mantıksız şeyler söylediler.


Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum
Genel, Kadın, Misafir Ol Gel Bana

Basit Şeyler 30

Aramızda ne var, bazen bu soruluyor. Bazen anlatmak bir sürü yalanı yüzeye çıkarmaktan ibaret. Hiç, diyorum, seninle yahut başkasıyla aramda ne olabilir ki, düşünüyorum, çoğu zaman bunu düşünüyorum, ben ne isterim, hayattan ya da gelecekten, erkeklerden ya da kadınlardan, arkadaşlardan ve aileden, güzel şehirlerden, soğuk ve yalnız evlerden, çocuklardan, anne olmaktan yahut bir baba gibi büyük laflar etmekten, sakin bir geceden, önemsenmeyecek sohbetlere dâhil olup bir şeyler söylemiş olmaktan, senin arkadaşlarından, hayallerinden, suskunluğunu derinliğe bağlayan gelişigüzellikten, Devamı İçin Tık Tık

6 Yorum
Genel, Misafir Ol Gel Bana

Antik Zamanların Hüznü

Beni kim ağlattı? Bir anda hüznün kucağında buldum kendimi. Ağrım var, baş ağrısı ama onun için değil gözyaşlarım. Uyuyordum, rüyalanmıştım, bitmeyecek gibiydi; rüyadan rüyaya geçmiştim. Her birinde uzun uzun ağlamalar… Uyanmaya çalıştım, çok denedim, olmadı. Sanki günlerce, haftalarca sürdü. Sonra göz bebeklerim yandı inceden, yumdum o vakit gözlerimi ve şimdi buradayım. Burada, hepinizin bulunduğu yerde ve zamandayım ama halen daha az evvel geçen günler veya haftaların izini taşıyor zihnim.


Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum
Genel, Misafir Ol Gel Bana

Kısır Bir Döngü: Tekelleşme – 3

Abdi İpekçi’nin 1979 yılında bir suikast sonucu öldürülmesiyle Aydın Doğan’ın basın sektörüne girişi arasındaki benzerliği bulan veya tesadüfe dikkat çekenler var mı bilmiyorum ama o zamanki çalkantılı siyasi ortam sonucu ardından 1980 darbesi gelmesi ve ülkedeki herkesin bir format yemesi ile gidişat çok ilginç hale geliyor.

Devamı İçin Tık Tık

2 Yorum