Kategori
Youtube, hızla yükselen önemli sosyal medya platformlarından biri; ulaşılabilir, yenilikçi ve interaktif bir alan. Günümüzün teknolojisine ve hızına en uygun yayın alanı Youtube. Bazıları tarafından boşa harcanan zaman olarak nitelendirilse de oldukça yaratıcı ve öğretici içeriklere ulaşmak oldukça mümkün. Devamı İçin Tık Tık
Jina hunermend a ku di sedsala bîstemîn de bi kêşîna fotoyên balkêş û bûye keseke balkêş a navenda fotoyan e Tina Modotti.. Hûn di naveroka fotografên vê fotografgira şoreşê de pêrgî kitekitên; keda xebatkaran, jinan û yên tunebûnê tên. Di gelek fotografên xwe de li ser xebata dest, ji bo teswîrkirina xebata destî xebitiye. Bêyî fotografgiriyê, ew hem model, hem terzî û hem jî soreşgereke qehîm e.
Patti Smith’in 24 Eylül 2018’de Paris Review Of Books’da yayımlanan A Responsible Freedom: Patti Smith on “Little Women” yazısının çevirisidir.
Gençliğe doğru çıktığım yolculuğun başında belki de hiçbir kitap bana, Louisa May Alcott’un en çok sevilen eseri Küçük Kadınlar’dan daha iyi bir yol gösterici olmamıştır. Sadece on yaşında sıska ama kuvvetli bir hayalperesttim. Toplumsal cinsiyet normlarının katı bir şekilde tanımlandığı 1950’lerde büyüyen bir erkek Fatma için hayat daha o zamandan zorluklarını göstermeye başlamıştı. Devamı İçin Tık Tık
Aramızda ne var, bazen bu soruluyor. Bazen anlatmak bir sürü yalanı yüzeye çıkarmaktan ibaret. Hiç, diyorum, seninle yahut başkasıyla aramda ne olabilir ki, düşünüyorum, çoğu zaman bunu düşünüyorum, ben ne isterim, hayattan ya da gelecekten, erkeklerden ya da kadınlardan, arkadaşlardan ve aileden, güzel şehirlerden, soğuk ve yalnız evlerden, çocuklardan, anne olmaktan yahut bir baba gibi büyük laflar etmekten, sakin bir geceden, önemsenmeyecek sohbetlere dâhil olup bir şeyler söylemiş olmaktan, senin arkadaşlarından, hayallerinden, suskunluğunu derinliğe bağlayan gelişigüzellikten, Devamı İçin Tık Tık
İspanya, İran, Danimarka ve Türkiyenin, Almadóvar, Kiarostami, Lars von Trier, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi öne çıkan yaratıcı-yönetmenleri tarafından üretilmiş kadın merkezli filmlerin ortak özellikleri üzerine yetkin bir inceleme. Pekerman hikâyelerin merkezinde yer alan kadınlara odaklanıyor ve bu karakterlerin film mekânıyla kurduğu bağlara, Deleuze ve Guattarinin geliştirdiği şizoanaliz perspektifinden, “kadın – oluş” ve “azınlıksal” kavramlarının imkânlarından yararlanarak bakıyor.