Mitoloji, Müzik, Sinema, Tarih

Hitler’e Yapılan Valkyrie Operasyonu ve İskandinav Mitolojisi ile İlişkisi

Hitlerin zulmü malumunuz, kendisine tarihte birçok suikast ve darbe teşebbüsü olmuş fakat en büyük etkiyi yaratan Valkyrie Operasyonu (20 Temmuz Girişimi) olmuştur. Peki, operasyonun nedenleri nelerdir, nasıl gelişmiştir, operasyona neden bu isim verilmiştir, Valkyrie’ler kimlerdir? Buyrun efenim, Nazi Almanyasından İskandinav Mitolojisine doğru birlikte bir tura çıkalım.


Hitler’in politik ve ordu için tasfiyeleri ayarlamak adına yaptığı komplolardan rahatsız olan Wehrmacht subayları ve generalleri  başından beri Hitler’e karşı muhalifti. Ordu içindeki ve bürokrasideki muhalefet, daha ilk günden Hitler’e direnmeye çalıştılar fakat seçimle işbaşına gelen Hitler’in, henüz ikinci senesi dolmadan ülkenin tartışılamaz diktatörü haline gelmesi üzerine yeraltına çekildiler.


Hitler delisi, generalleri tarafından defalarca telkin edilmesine rağmen düşmanlarıyla masaya oturmayacağını, iki taraftan biri yok oluncaya kadar bu savaşın süreceğini ve “politika” kelimesini duymak dahi istemediğini atarlı bir şekilde defalarca beyan etmiş ve barış kapılarını ardına kadar kapatmıştı.


Özellikle 1944 yılına gelindiğinde Hitler yandaşı olan generaller bile bu savaşın açıkça kaybedileceğini görmüş, pek çoğu bunu yüzüne söyleyemese bile Hitler’i hayalperest (manyak) olmakla itham etmişti. Ordu içerisinde yaşanan iftiralar ve çekişmeler, (Werner von Fritsch’e karşı yapılan eşcinsel iftiralar, General Feldmarschall Werner von Blomberg’in eşinin geçmişte fuhuş yapan bir kadın olduğunu iddia eden Hermann Göring ve Heinrich Himmler’in  ondan karısını boşaması için baskı yapması gibi olaylar) hareketin başlangıcından itibaren bir şeylerin yanlış gittiğini düşünen fakat sesini yükseltmekten korkan muhalif bir kanadın oluşması için yeterli ortamı sağladı.


Beklemede olan ve darbe için fırsat kollayan bu muhalif kanat, Hitler ve Nasyonal Sosyalist Parti üyeleri var oldukça Almanya’nın savaşı kazanamayacağını, Hitler’in düşmanlarıyla masaya oturup antlaşma yapmayarak Almanya’yı felakete sürükleyeceğini anladığı anda harekete geçtiler, parti yöneticileri ve SS‘yi ortadan kaldırıp hükûmet kontrolünü ele geçirerek Batılı Müttefikler ile anlaşma teşebbüsüne giriştiler.


Bunun üzerine detaylıca bir plan yaptılar. Operasyon ana hatlarıyla iki aşamadan oluşuyordu. İlk aşamada Hitler, yapılacak bombalı bir suikastle (çantaya bomba yerleştirmek ve Hitler’in yakınında patlatmak suretiyle) öldürülecek, ikinci aşama da ise Yedek Ordu devreye sokularak Hitler’e karşı bir darbe yapılıyor bahanesiyle SS’ler ve üst düzey ordu mensupları devre dışı bırakılacaktı.


Claus von Stauffenberg


20 Temmuz 1944 tarihinde, Hitler’e bulunduğu mevki nedeniyle oldukça yakın olan Albay Claus von Stauffenberg çantasında bombayı patlatarak suikast eylemini gerçekleştirip General Olbricht‘i telefonla arayarak Hitler’in öldüğünü bildirdi ve hızlıca Berlin’e geçti. Olbricht, bu bilgiyi hemen Yedek Ordu komutanı Fromm ile paylaştı, fakat Fromm buna inanmadı ve haberin doğrulanmasını istedi. Hitler’in durumunu sorulduğunda, kendisinin gayet sağlıklı olduğu, Mussolini ile görüştüğü bildirildi.


Olay Yerini Gezen Mussolini ve Hitler


Evet, bomba patlamıştı. Fakat kötüye bir şey olmaz dediklerinden, bomba Hitler’in iki metre uzağında infilak ettiği için Hitler çok küçük yaralar aldı, Berlin’deki gelişmeleri takip ederek komplocuların yakalanıp derhaalll infaz edilmesini, efenim kaçanların da intihar etmesini emretti.



Yarbay Stauffenberg, hemen o gece yakalandığı yerde kurşuna dizildi. Başarısız darbe girişimi sonrası her yerde insan avı başlatıldı. Darbeciler arasında bulunan birçok general yakalandı. Birçoğu intihar ederken diğerleri ise idam edildi. Darbe sonrası 7.000 kişi yakalandı ve bunların 4.980’i idam edildi.


Neden Valkyrie? Valkyrie’ler kimdir?


Efenim, hep adeta Dallas olan Yunan Mitolojisini konuşacak değiliz. İskandinav Mitolojisinde Valkyrie’ler, sadece savaş sırasında ölmek üzere olan savaşçılara görünen, savaşçı öldürücü darbeyi alıp, ruhu bedeninden ayrılığında da onun ruhunu yanlarına alarak göklere yükselen, bakire, dişi  kanatlı savaşçılardı. Hatta, gökyüzünde parıldayan auroraların da (Kuzey Işıkları gibi) atları ile kahramanları Valhalla’ya taşıyan bu kadın savaşçıların kalkanlarından ve silahlarından çıkan yansımalar olduğuna inanılmaktaydı.



Peki efenim, Valhalla neresiydi?


Valhalla, Asgard’daki muhteşem ve görkemli Ölüler Sarayıydı. Tanrılar tarafından önceden bilinen kıyamet gününde, Ragnarok’ta savaşmalan için Odin’in topladığı, kahramanlar ordusunun evi olarak inşa edilmişti. Bir nevi Viking cenneti olan ihtişamlı sarayın duvarları, cilalanmış mızrak ve kalkanlarla pırıl pırıl parlardı.



İskandinav Mitolojisinde, savaş alanlarının üstünde yırtıcı kuşlar gibi süzülür şekilde tasvir edilen Valkyrie’ler, Valhalla’da çekici bir güzelliğe sahip, zırh kuşanmış, kasklı, mızraklı bakire dişiler olmalarına rağmen, savaş alanlarında kahramanları kendi ölümlerine gönderen “katliam melekleri” haline dönüşürlerdi.



Şimdiiii, ordu içindeki generallerin katliam meleklerine dönüşmesini ve Valkyrie’ler ile bağlantısını düşününüz. Parçalar birleştiyse, bir iki genel kültür bilgisi gelsin.


Metal müzik sevenler bilecektir, Manowar ve Amon Amarth‘ın birçok şarkısında iskandinav mitolojisine rastlayabilirsiniz. Hastasıyız, bknz.





Ayrıca, Alman besteci Richard Wagner‘in operası Die Walküre de (The Valkyries, 1856) ismini Valkyrie’lerden alıyor.



Konuyla ilgili, başrolünde Tom Cruise’un oynadığı 2008 yapımı, Operasyon Valkyrie adında bir Hollywood filmi var. Tarihi film izlemeyi sevenler için izlenmesi gereken bir film. Buradan izleyebilirsiniz.



İskandinav Mitolojisi ile ilgili olarak, cesaretini Odin’den, saçlarını güneşten, gözlerini denizden falan alan karakterlerin olduğu  Vikings dizisini zaten biliyorsunuzdur.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Whatever Works

Başka bir yazıda görüşmek üzere, sevgiyle kalın, sakin kalın, akıllı olun.