Edebiyat, Pdf Hayratı, Sinema, Tarih

Nabokov’un Lolita’sının Altındaki Gerçek Dram

”Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum. Lo-li-ta; dilin ucunun damaktan aşağı üç adımlık bir yolculukla inip üçüncü adımda hafifçe dişlere dokunuşu. Lo. Li. Ta.”

 

Pek çok dünya diline çevrilen, Pulitzer Ödüllü, 1962’de Stanley Kubrick ve  1997’de Adrian Lyne tarafından sinemaya uyarlanan, Vladimir Nabokov’un kült romanı: Lolita!

 

Kimi kaynaklar Nabokov’ un Lolita’ sına ilham veren kız çocuğu, Dali’nin hatıratı “The Secret Life of Salvador Dali” deki “Dullita” dır diyor ki ben de öyle sanıyordum. Fakat The Guardian‘da yer alan “The Real Lolita by Sarah Weinman review – the kidnapping of Sally Horner” yazısına denk geldikten sonra, Sally Horner’ ın trajik hikayesi ile ve Gerçek Lolita ile karşılaştım.

 

Hikayeler arasında bağlantı kurabilmek adına buyrun önce Lolita’ yı hatırlayalım:

 

Nabokov, Lolita’ da bize, yaşlı bir edebiyat profesörü olan, pedofil Humbert Humbert’in 12 yaşındaki bir kız çocuğu olan Lolita‘ya beslediği sapkın aşkı anlatmıştı. (Lolita’yı aşk romanı olarak görenlere hiçbir zaman anlam verememişimdir. ) Humbert Humbert, küçükken kaybettiği çocukluk aşkı Annabel‘ in yarattığı travma-saplantı ile 12-14 yaş aralığındaki çocuklara cinsel istek duyan ve Lolita’yı (Dolores) çocukluk aşkı Annabel’e benzeten biri idi.

 

Burada bir detay vermek istiyorum: Annabel karakteri Edgar Allen Poe’nun ünlü Annabel Lee şiirine bir göndermedir. Neden mi? Edgar Allan Poe, 13 yaşındaki ( kayıtlara 21 olarak geçmiş)  Virgina ile evlenmiş, ona şiirler yazmıştır. Humbert’in hastalanıp ölen çocukluk aşkının isminin Allen Poe’nun ünlü Annabel Lee şiirinde bahsettiği Annabel ile aynı olması, kitabın sonunda Humbert’in de Lolita için şiir yazması bir nevi göndermeli aklanma çabasıdır anlayacağınız. Çünkü hatırlarsınız, kitap Humbert Humbert’ in savunması şeklinde ilerliyordu. Nabokov, Humbert Humbert ve Lolita’nın Amerika’nın kentlerinde, kasabalarında otelden otele, motelden motele nasıl dolaştığından söz ediyordu.

 

Şimdi hikayenin ne yazık ki gerçek olan kısmına, Sally Horner‘ e gelecek olursak:

 

1948-50 arası yıllardayız. Sally, 11 yaşlarında küçük bir kız çocuğu. Frank La Salle adında, çevresinde 12-14 yaş aralığındaki çocukları istismar etmesiyle meşhur, 50’li yaşlarında, pedofil bir sapık, Sally Horner’i saplantı haline getiriyor. Hapisten yeni çıkmış bu sapık, küçük kızı sürekli takip etmeye başlıyor.

 

Bir gün Sally -kendisini günlerce takip eden sapıktan habersiz-, okul çıkışında, 5 sentlik not defteri çalmak gibi bir suç işliyor. Sally’nin her hareketini izleyen sapık Frank La Salle, onu yakalayıp FBI ajanı olduğunu söylüyor, kendisiyle gelmezse, istediklerini yapmazsa annesine ve polislere şikayet etmekle korkutuyor. Söz konusu kızın 11 yaşında olduğunu hatırlatmak isterim.

 

Frank, herkese baba-kız olduklarını söyleyerek tam iki sene boyunca, Atlantik Şehri, Baltimor, Dallas, Kaliforniya vs şehir şehir dolaşarak kızı istismar ediyor. Bir gün, kızın normal olmayan ve korkan tavırlarından şüphelenen biri, Sally’yi kenara çekiyor, kız durumu anlatıp o kişiden yardım istiyor. Sonrasında polisler tarafından kurtarılıp ailesine teslim ediliyor.

 

Hikayenin devamı nasıl oldu derseniz, Frank La Salle adlı sapık, 30-35 yıl hapis cezası alıyor. Asıl üzücü kısmı ise Sally, kurtarıldığı bu kabustan sadece iki yıl sonra, bir trafik kazasında hayatını kaybediyor.

 

Hikayenin aslını etraflıca öğrendikten sonra, Nabokov’ un kelebek yakalayıcısı olması detayı ve küçük kızın hayata yeni tutunmuşken ölmesi beni sarstı. Sapık adam, Sally öldükten sonra bile hapishaneden onun mezarına çiçek yollamaya devam etmiş, 16 yıl sonra da orada ölmüş.

 

Kitap, Kubrick tarafından sinemaya uyarlanmıştı demiştik. Stanley Kubrick’in, küçük bir kızı ağzında lolipop ve davetkar bir duruşla seks ögesi olarak gösterdiği filmin afişi hakkında çok fazla yazılıp çizildi. Bunun üzerine özet mahiyetinde popüler kültüre lanet okuyorum.

 

Nabokov, Kubrick’in Lolita filmini (1962) gördükten sonra olacakların bir kısmını tahmin ederek, filmi ortalama bir Amerikalı şairin Rimbaud veya Pasternak çevirisi kadar başarılı bulduğunu söylemişti.

 

Lolita’nın Kubrick yapımı filmini izlemek isteyenler için link buradadır.

 

Vladimir Nabokov – Lolita kitabını okumak isteyenler için link buradadır.


 

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Zweig'ın Frued'u Son Ziyareti ve Dali