Korkoro

Eline Çekici Al

Eline Nietzsche’nin çekicini alarak Anne ve Baba temsillerini parçalara ayırana dek vurmaya devam et. Bu parçalara, mercek ustası Spinoza’nın yonttuğu gözlüklerden, Deleuze’ün içe doğru kıvrılan tırnaklarının arasına sıkıştırarak bak: oidipus, nasihat, yasa, mülkiyet, tarih, tanrı, ahlak, köle, iktidar, yeryurt, temsil, arzunun bastırılması… Hiçbir parçasını kaçırma gözünden. Değerlerin değerlendirilmesini başlat; etik bir sürece tabi tut. Göreceksin, ellerinde tuttuğun parçalar, insanlığın sefaletidir; bu kokuya bir süre dayan, içine çek çürümüşlüğü ki anlayasın bok ve sidik plastikle karıştırılınca nasıl bir medeniyet inşa edildiğini.


Suyunu çıkarana dek sık avuçlarında. Kanalizasyonun çukurunun nerede olduğunu bir polise danış ve bırak ellerindeki suyu çıkmış temsilleri bir kanalizasyon çukuruna. Temsilleri kanalizasyona bırakma operasyonu tamamlanmış değildir, erek anne babaya dönüş değil. Kafka’nın kan emici cüretini kuşan. Baba temsilini yeniden canlandırmak en büyük korkusuydu Kafka’nın ve korkusunun üzerine yürümek yerine ondan kaçıç çizgileri icat etti, kitapları ve mektupları bunlara tanıktır.


Aile, biyolojik bir kan bağı değildir. Kan bağı, ancak meşruluk sağlamak amacıyla öne sürülen bir ayrıntıdır sadece. Aile, ancak iktidar, mülkiyet, yasa düzleminde anlaşılır. Baba yasa koyucu, anne ahlak abidesi, çocuk yoğurulan bir hamur, işlenen bir plastik, alüminyum, yap-boz bir oyuncak, emirlere itaatkar bir asker, çok geçmeden piyasaya sürülecek bir işçidir. İşte budur aile!



Yıkılmayan aile üçgeni kendini çoğaltır, düzenin her yeri bu üçgenlerle doludur. Bir yerden başka bir yere kaçmak bu sebeple başka bir temsildeki üçgene girmektir. Değerlerin değerlendirilmesi, etik bir sürece tabi tutulması bu yüzden önemlidir. Çekici elinden hiç bırakmamalısın, temsiller her yerde yasa koyucu, yasa yorumcusu olarak her zaman karşına çıkacak, yasaya uyman istenecektir.


Aile üçgeninden kaçıp üniversitede müdür, öğretmen ve müfredat-disiplin-gelecek kaygısı-sınav üçgeninde anne baba temsillerini arama. Aile üçgeninden kaçıp iş yerinde patron, makine, meta-disiplin-ücret-serbest piyasa-mesai üçgeninde anne baba temsillerini arama! Aile üçgeninden kaçıp başka ideolojik temsillerde anne babayı arama. Aileden kaçıp anne babayı yeniden canlandıracak temsilleri üretme!


Temsillerle boğuş, her temsil yapay bir yasadır, o duvarda oyuklar aç, “aşındırma denemeleri” gerçekleştir, sürtün ve del; Nietzsche’nin çekicini elinden bırakma. Yaşamın zerafeti o oyuklarda, deliklerdedir. İdeal bir yaşam yoktur. Ulaşılacak bir gelecek, hedef yoktur. Her şey yoldur, yolda’dır, Kreouac’ın yolu iyidir, dönüşü çukur, dönüşü boşver. Yolda olmayı önemse, bir çingene-oluş yerleşik olmaktan her zaman iyidir.


Düşü yitirme; bir zamanlar çocuktun ve doğal bir ihlalciydin, hatırlayacağın tek şey bu olmalı.


Baran Sarkisyan


İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Luke’un Gülüşü