Müzik, Pdf Hayratı, Sanat

The Lizard King – Jim Morrison

Merhabalar. Ne zaman The Doors dinlesem, Jim Morrison’un kulaklarımdan ruhuma akan o sesini duyduğumda, kendi kendime “Bunu yazmalıyım.” diyordum fakat hep erteliyordum. Bugün sizlere müziği, hayata karşı duruşu ve edebi yönüyle hayranı olduğum “Kertenkele Kral”dan söz etmek istiyorum. The Doors’tan bir şarkı açtıysanız, başlayalım.



Jim Morrison’u çoğu kişi edebi birikimi, yazarlığı, şairliğinden ziyade The Doors grubunun solisti olarak tanıyor. Hakkında daha fazla şey bilenler ise onu Lizard King (Kertenkele Kral) olarak biliyor. Peki ama neden “kertenkele”? Kertenkele, Jim için bir totemdir. Kertenkelenin deri değiştirmesinden etkilenerek kendi benliği içinde biçim değiştirmek ister.


“I am the lizard king, I can do anything.”



“Ben kertenkele kralım, her şeyi yapabilirim.” derken de kastettiği budur. Jim, derisinin altında kendini yenilerken sonsuzluğun kapılarını da açık tutmak istiyordu. Jim Morrison’un kendisine kertenkele kral demesinin altında yatanın, kertenkelelerin ekosistemdeki tek bağımsız canlı olduğunu düşünmesi ve aynı onlar gibi yok olduğunda, ekosistemde bir şeyin değişmeyeceğine inanması olduğu düşünülmektedir. Derisini, yani varlığını değiştirmeye olan özlemini de yine bu düşüncenin altında yatan sebepler olduğunu varsayabiliriz.



Morrison; bilinen ile bilinmeyen arasında bir kapı olma ve ulaşabildiği herkesin algı kapılarını, şiirleriyle sonsuzluğa ulaştırmayı isteğinde, Aldous Huxley’in The Doors of Perception (Algı Kapıları) kitabından esinlenmiştir. (Huxley’nin meskalin kullanarak yaşadığı deneyimlerini anlattığı kitabı. Meskalin, halüsinojen bir kaktüs, bu da başlı başına bir konu. Huxley diyor ki; algı kapılarımız algılanabilecek başka şeyleri süzer. meskalin sayesinde beyne glikoz gitmesini engelleyerek beynin bu gardiyanlık görevini sekteye uğratabiliriz ve böylece şimdiye kadar algılayamadığımız şeyleri de algılayabiliriz. Mesela, kitapta kumaşın kırışılıklarının ne kadar mucizevi geldiğinden ya da renkleri ne kadar parlak algıladığından bahseder.


Çünkü bir trans haline geçmiştir. Görsel algıda yaşadığı derinlik öyle etkilidir ki; büyük dehaların, sanatçıların algılarında da buna benzer bir farklılık olduğunu düşünür. “Beyne yeterli miktarda glikozun gitmemesiyle birlikte egonun beslenememesi, kişinin kendi dışına çıkması; çıkarlardan, tabulardan, benliklerden ve gereksiz şeylerden arınma; yararlı olan şeylere karşı tam bir dikkat yetisi, algıda berraklık, kısacası dolu dolu yaşam.” Enteresan kitap, okuyunuz efenim. Ayrıca: Uyuşturucuya hayır!)



Nitekim, grubun ismi de kitaba bir atıftır. Hatta, Huxley’nin kitabının isminin de William Blake‘in (Cennet ve Cehennemin Evliliği) dizelerinden esinlendiği söylenir: “If the doors of perception were cleansed everything would appear to man as it is, infinite.” (Eğer algı kapıları temizlenseydi, her şey insana olduğu gibi görünürdü, sonsuz.)



The Doors grubu 1965 yılında UCLA (Kaliforniya Üniversitesi-Los Angeles) sinema öğrencileri Jim (James Douglas) Morrison ve Ray Manzarek tarafından kuruldu. Kurulduğu günden bugüne, şiir-caz ikilisini Rock’n’Roll ile birleştirip müziğini ölümsüzleştirdi. Morrison’un ruha dokunan şiirleri ve besteleriyle efsane bir hal aldı.



Morrison, her açıdan “enteresan” bir adam. Çocuk yaşta ailesiyle beraber bir seyahatte bir kazaya tanık olur. O kazada ölen kızılderili şamanının ruhunun kendi ruhuna karıştığını söyler. Ayrıca kendisi sahnede tutuklanan ilk şarkıcıdır. Hem de iki kez! İlki, sahne arkasında bir kadınla zorla ilişkiye girmeye çalıştığı iddiasına dayanmaktadır. Bir kadınla zorla ilişkiye girmek isterken polis memurunun bunu duyması üzerine sahnedeyken tutuklanır ve hayranları orada bir ayaklanma başlatır. Kendisi hiçbir zaman suçlu olduğunu kabul etmemiştir.


İkincisi, sahnede soyunduğu ve seyircilere penisini gösterdiği iddiasına dayanıyordu. Miami de bir konserdeyken hayranları onu istemeyerek şarkı söylemekten ve bir anda bağırmasından dolayı yuhalamaya başlamıştır. Jim Morrison konserden önce çok içki içmiştir, sarhoştur, ve seyircilere hakaret etmeye başlar. Daha sonra seyircileri soyunmakla tehdit eder, fakat soyunmaz, ilerleyen dakikalarda polisler sahneye çıkıp Jim Morrison’ı tutuklarlar ve onu soyunmakla suçlarlar. Bu tutuklamalardan sonra Morrison’ın sahneye çıkması 21 eyalette yasaklandı.



Kusurlarını ve deliliğini kabul etmekte harika, bir o kadar da aklı başında davranan, bu esrarengiz, isyankar adam, unutulmaz sesi ve eserleriyle, 27 yaşında, 1971’de bu hayata veda etti. Jim Morrison’un ölümü hakkında çok şey söylendi, yazıldı. Kimilerine göre intihar etti, kimine göre cinayete kurban gitti, kimilerine göre ise aşırı dozda uyuşturucu kullanımından hayatını kaybetti. Ray Manzarek’in iddiasına göre, Jim’in sevgilisi Pam ona kokain yerine eroin vermiş, bunu da alkolle karıştırıp burnundan çekmesini istemiştir. Morrison, bunu yaptıktan sonra kan kusarak ölmüştür.



Hazırlanan resmi rapora göre -ki bazıları otopsi dahi yapılmadığını söylüyor- ölüm nedeni kalp krizidir. Sevgilisinin kendisini aldatmasına dayanamayıp intihar ettiği de iddialar arasındadır. Her ünlü öldüğünde ortaya atılan “O aslında ölmedi, herkesten gizli bir yerde yaşıyor. ” teorisi de konuşulanlar arasında.



Jim, grup arkadaşı Ray Manzarek’e “Ben bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum. Herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız. Sonra? Boooooom ve ben yokum. Bir daha hiçbir zaman böyle bir şey görmeyecekler ve beni hiç unutmayacaklar.” demiştir ve gerçekten de öyle olmuştur. Jim öldü ama milyonlarca kalpte yaşamaya devam ediyor…

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Cihêwaziya Di Navbera Art Nouveau û Art Deco De Çi Ye?


Nirvana grubunun kurucusu ve solisti olan Cobain’in ölümü de esrarengiz, yine 27 yaşında, yine erkenden göçüp giden ince bir ruh… Amy Winehouse da, Jimi Hendrix de, Janis Joplin de… Hepsi 27 yaşında hayata veda etti. Benim 27 yaşındayken hep söylediğim bir söz vardı, “27 yaş, tam otel odasında ölü bulunmalık.” Sahi ne var bu 27 yaşında? Froooyd!


Aldous Huxley, Algı Kapıları buradan indirebilirsiniz.


Kaynak:

https://jimmorrison.com/
https://thedoors.com/news/lizard-king
https://en.m.wikipedia.org/wiki/The_Doors
Stew Ross, Where Did They Bury Jim Morrison, the Lizard King? A Walking Tour of Paris Cemeteries