Gezi Notları

Gürcistan Notlarım

Selamlar efenim, afiyettesinizdir inşallah, ben geldim. Nerde kalmıştık? En son Gürcistan’a doğru gidiyordum, felaket bir yağmur vardı.


Sınırdan benim gibi yürüyerek geçen klostrofobikler için o upuzun, kapalı, yürü yürü bitmeyen koridor, ölüm resmen efenim. Sarp Sınır Kapısı’nı geçmeden hemen sağ tarafta, Urfa Sofrası diye bir yer var.



Urfa yazısını görünce çekim şeysinden girdim ama gideceklere asla tavsiye etmiyorum, oturun paranızı kemirerek yiyin daha iyi, o derece. Zengin bir mutfağa ve kültüre sahip Urfa’ya hakaret adlederim. Şimdiiii sınırı geçtikten sonra şu noktaya kadar şarjım vardı.


 


Bunu da yağmurlu olmayan bir zamanda, bisikletle geldiğimde katılırım diye çekmiştim. Sonrasında elektronik aletlerin şarjı sizlere ömür efenim. Çin, Nepal falan olsa gerçekten üzülürdüm de Gürcistan yani, hemen şurası yahu. Eskiden fotoğraf makinesi mi vardı, bileğe kuvvet diyerek, gördüğüm bazı yerlerin resimlerini kendim çektim 🙂 Şuraya kendi çizim ve notlarımı, sırasıyla bırakıyorum. Hem bence gördüğüm yerleri çizerek resmetmenin tadı daha güzeldi.


 


Solda görmüş olduğunuz Medea Heykeli, Batum’daki fix buluşma yerlerinden biri. Elinde altından evet yanlış okumadınız altından bir koyun postu taşıyan Medea figürünün boynundaki gerdanlık ve tacı da altından. Insanların kafasından muhtemelen ışık hızıyla aynı cümleler geçiyordur efenim, “Bizim memlekette, böyle altından şeyler bir meydanda sağlam duracak? Eyy yavrum eyy vs.” David Khmaladze tarafından yapılmış bu heykel, tam tamına 1 milyon Lari’ ye mal olmuş. Altın koyun postu, Yunan mitolojisine göre zenginlik ve iktidar anlamına geliyormuş. Iason diye üzerinize afiyet haysiyetsiz bir adam, krallığını kurtarmak için bu postu almak ister. Kolkhis’e postu almak için gelir ve Medea ile tanışır. Medea’ nın babası postu vermek için bir sürü şart koyar, ateş saçan öküzlerle tarla süreceksin de efenime söyleyeyim ejderha öldürüp dişlerini bilmem tarlaya ekeceksin ha üzerine o dişlerden doğan ejderhalarla savaşacaksın.


Iason puştu durur mu efenim, hem Medea’yı alayım hem postu diye zekice bir plan yapıyor ve Afrodit’ ten yardım istiyor. Afrodit oğlu Eros’a evlâdım şöyle böyle yapacaksın diye tembihliyor ve olaylar. Medea, Iason’a aşık oluyor postu da onun için alıp ülkeyi onla terk ediyor. Bu kısım çok efsanevi tabii, ejderhalar, ormanlar, kaçma olayları, insanların doğranıp denize atılması açınız okuyunuz efenim. Sen o kadar badire atlat, onca macera yaşa, ülkeni bırak git, sonra adam, iktidar budalalığı için Khorintos kralının kızı Kreusa ile evlenmek için seni iki çocuğunla terk etsin! Işte hikayenin bundan sonrası efsane. Medea Kreusa’ya düğün hediyesi olarak bir giysi yollar. Kreusa, ona yardım eden babasıyla cayır cayır yanar. Medea ihanetle çıldırır, kendi çocuklarını doğrar falan tövbeler olsun. Mitoloji işte efenim. Cesaret, onur, intikam, nefret vs ile nam yapar hanımefendi. Meşhurdur, mitoloji ilgisi olanlara selamlar, devam.


 

Gelelim diğer sayfaya, Alfabe Kulesi. Üzerinde Gürcü Alfabesinin 33 harfi bulunan, DNA sarmalı şeklinde yapılmış bir yapı. İspanyol Mimar Alberto Domingo Cabo  tarafından tasarlanmış. 130 metre yüksekliğindeki yapı değişen ışıklarıyla insanı hipnotize ediyor. Gürcüler bunu, kendi kimliklerini korumak adına yapmışlar.



Sol sayfada görmüş olduğunuz, Astronomik Saat. UNESCO tarafından koruma altına alınmış, National Bank of Georgia’nın üzerinde bulunuyor. Güneşin ve Ayın konumunu gösteriyor, saat başı çanlar çalıyor. Mimarisine bayıldım efenim.


Sağ tarafta görmüş olduğunuz (Tur rehberi gibi hissettim.) St. Nicholas Kilisesi. Bir Ortodoks kilisesi, italya gibi olan Piazza Meydanı’ nın tam karşısında (orayı çizemedim çok yağmur vardı, Italya’nın kopyası) Rum cemaati tarafından yapılmış, notta yazdığım gibi padişah da çanlarının çalınmaması şartı ile kabul etmiş efenim.



Vee Ali Nino Heykeli, diğer bilinen adıyla Aşk Heykeli. Kurban Said’in yazdığı Ali Nino: A Love Story kitabından esinle, Tamara Kvesitadze tarafından yapılmış. Çok trajik bir aşk hikayesi, açınız okuyunuz efenim. Heykel, bir motor sistemiyle çalışıyor yani kinetik bir yapısı var. Öyle bir şekilde tasarlanmış ki Ali ve Nino, iç içe geçerek kavuşup tekrar ayrılıyorlar. Buradan görebilirsiniz:




Yukarıda görmüş olduğunuz Chacha Saat Kulesi, Izmir Saat Kulesi’nin hık demiş burnundan düşmüş hali. 4 tane çeşmesi var, 25 metre yüksekliğinde. Tabii ki Chacha’ nın efsane olayı, yaz aylarında her gün, günde 15 dakika çeşmelerden su değil Gürcü vodkası Chacha’nın akması!


Efenim not alabildiklerimin haricinde gezilecek birçok yer var. Tabii benim gibi kafanıza estiğinde, yağmur kıyamet içinde değil, güzel havalarda gidecekseniz 🙂 Mesela, London Eye’ nin Gürcistan şubesi Panoramik Tekerlek, Botanik Bahçesi, sonracığıma eğer yazın gidiyorsanız Sea Port, Poseidon-Neptün Çeşmesi, Ilia Chavchavadze Devlet Tiyatrosu ve galeriler. Aklıma gelenler bunlar efenim.



Özel günlerde şey etmek için şey ettiğim çukulata koleksiyonumun yeni bebişleri.




Sevgili gezgin ve dağcı, kampçı arkadaşlar, bu feneri yaklaşık 20₺’ye aldım. Güneş paneli ile şarj olabiliyor, usb girişi ve kendi şarjı da mevcut. Görmüş olduğunuz iki şekilde de kullanabiliyorsunuz.



Pisinoza ile İzmir’den bildirdik. Buraya kadar gelenlere teşekkürler efenim, görüşmek üzere.

İLGİNİ ÇEKEBİLİR:  Hemed Hekîm